Asrın felaketi olarak nitelenen 11 ilde yaşamı adeta toptan yok eden peş peşe gelen 7.7 ve 7.6 iki deprem aynı zamanda Türkiye’nin genel ekonomisi içinde büyük alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Çeşitli kaynaklardan elde edilen bilgilere göre; Türkiye önümüzdeki birkaç yıl içinde bu yaraların sarılmasını sağlamaya çalışacak. Kimi hesaplamalar göre depremim belirlenebilen maddi bilançosu 80 ile 87 milyar dolar dolayında… Bölgenin tarımsal üretimi, Türkiye’nin genel tarımsal üretimin yaklaşık yüzde 17’sini karşılıyor. Şimdi bu üretim uzunca bir süre aksayacak gibi görünmekte. Dolayısı diğer üretim merkezlerinden bu bölgeye gıda ve tarım ürünü transferi gerçekleşecek. Bu da bu yaz Türkiye’nin ciddi bir gıda eksikliği yaşayabileceği anlamına geliyor. Öte yandan Deprem bölgesi hem sanayi üretiminde hem de ihracatta dışa en az bağımlı olan bölge. Bölge sanayisi Türkiye genelinin aksine dış ticaret fazlası veriyor. Kaynaklardan edinilen bilgilere göre; depremin etkilediği şehirlerdeki tarım potansiyeli ülke geneline oranla yüksek. Depremin tarımın yapıldığı kırsal alanlara verdiği zararın boyutları henüz belirlenebilmiş değil. 10 ilin bitkisel üretim değeri ülkenin toplam bitkisel üretim değerinin yüzde 20’sini oluşturuyor. İşlenen tarım alanı ise yüzde 14,5 civarında. Bölgenin hayvan varlığı ülkedeki büyükbaş hayvan varlığının yüzde 12’sini, küçükbaş hayvan varlığının yüzde 16,3’ünü oluşturuyor. Ülke genelinde 238,5 milyon dekar olan tarım yapılabilen alanların yüzde 16,2 oranındaki 35,8 milyon dekarlık bölümü depremzede on ilde bulunuyor. Bu iller içinde en fazla tarım alanına sahip olan 11 milyon dekarla Şanlıurfa. Onu 5,8 milyon dekarla Diyarbakır, 5 milyon dekarla Adana, 3,6 milyon dekarla Kahramanmaraş, 3,5 milyon dekarla Gaziantep ve 2,4 milyon dekarla Hatay izliyor. Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekildiği alanların on ildeki toplam büyüklüğü 25,6 milyon dekarla ülke genelindekinin yüzde 15,5’ini oluşturuyor.
Ülkedeki tüm sebze bahçelerinin de 1,1 milyon dekarla yüzde 15,2’si bu on ilde. Meyveler, içecek ve baharat bitkileri ekim alanlarında ise on il 9,3 milyon dekarla yüzde 25,2’lik bir paya sahip bulunuyor. Başka deyişle bu ürünlerin yetiştirildiği alanların dörtte biri bu on ilde yer alıyor. Buğday, arpa gibi tahılların üretildiği alanlarda açık farkla Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adana, sebze bahçesi alanında Adana ve Hatay, meyve alanlarında ise Gaziantep öne çıkıyor. Depremzede on il toplam gayri safi yurt içi hasılada (GSYH) yüzde 9,3 pay alırken, tarım sektörü gayri safi hasılasında ise yüzde 14,3 payla öne çıkıyor. Bunlar arasında tarımsal katma değerde en büyük paya sahip olan il yüzde 3’le Şanlıurfa. Toplam tarımsal katma değerde Adana’nın yüzde 2,5, Diyarbakır’ın yüzde 2,2, Kahramanmaraş’ın yüzde 1,4, Gaziantep ile Hatay’ın yüzde 1,3’er payı bulunuyor. Malatya ve Adıyaman’ın payı da yüzde 1’e yaklaşıyor. Büyük bölümü tarıma dayalı sanayi ürünü olmak üzere, sanayi katma değerinde de on ilin toplam payı yüzde 11,2 ile azımsanmayacak düzeyde bulunuyor. Sanayideki katkısı en büyük il yüzde 3,6 ile Gaziantep olurken, onu yüzde 2,2 ile Adana, yüzde 1,8’le Hatay izliyor. On ilin hizmetler sektörü toplam ülke katma değerindeki payı ise yüzde 7,1 ile daha düşük düzeyde kalıyor. Türkiye’nin toplam tarım ve ormancılık ürünleri ihracatının yaklaşık beşte birini depremzede on il gerçekleştiriyor. Bu iller içinde Gaziantep, 2022 yılında Türkiye’nin 34,2 milyar dolar olan toplam tarım ve ormancılık ihracatının yüzde 11,8’ini tek başına gerçekleştirdi. Toplam yıllık tarım ihracatında Adana yüzde 2,5, Hatay yüzde 2,4, Malatya yüzde 1 pay aldı. Diğer illerin payları daha düşük düzeylerde olmakla birlikte on ilin toplam tarım ihracatındaki payı yüzde 18,7 olarak gerçekleşti. Geçen yıl tarım ihracatı 4 milyar doları aşan Gaziantep’in, tekstil, deri ve halı olmak üzere “tarıma dayalı sanayi ürünleri” ihracatı da 3,8 milyar dolar olarak gerçekleşti.
On il içinde en fazla sanayi ürünü ihraç eden il de Gaziantep. İlin geçen yılki sanayi ihracatı 6,5 milyar dolarla Türkiye’nin toplam sanayi ihracatının yüzde 3,5’ini oluşturdu. Adana toplam ülke sanayi ihracatında yüzde 1,4, Hatay yüzde 1,1 pay alırken, on ilin toplam payı da yüzde 7,3’e ulaştı. On ilin toplam ülke ihracatındaki payı ise geçen yıl yüzde 9’a yaklaştı. Adana Çukurova’dan başlayıp, Şanlıurfa Harran Ovası’na kadar geçen bir alanı kapsayan; Türkiye’nin çok önemli badem, ceviz, Antep fıstığı gibi bitkisel üretimini, büyükbaş- küçükbaş hayvan varlığımızın yaklaşık yüzde 13-15’ini barındıran bir bölge. Aynı zamanda da tarımsal hasılamızın yaklaşık yüzde 15-16’sını o bölgeden temin ediyoruzDeprem bölgesi Türkiye GSYH’sına yüzde 10.1 katkı veriyor. 10 il, 2022 verileriyle Türkiye ihracatının yüzde 10.9’unu, vergi gelirlerinin yüzde 7.5’ini oluşturuyor. Ekonomistler, depremin yaratacağı üretim kaybına dikkat çekiyor. TÜİK 2021 verilerine göre felaketin yaşandığı 10 ilin Türkiye GSYH’ye katkısı 674 milyar 830 milyon TL ve bunun yüzde 50’sinin depremle silindiği düşünüldüğünde, gereken yatırım miktarı 350 milyar TL olarak hesaplanıyor.
Diğer yandan depremin en çok hasar verdiği üç il olan Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’ın Türkiye’nin GSYİH’daki payının yüzde 2.6, ihracattaki payının da yüzde 2.2 olması ve depremin büyük ölçüde tarım bölgelerini ve hafif sanayi üretimi yapılan bölgeleri etkilemesi ekonomi üzerindeki etkisinin sınırlı kalmasına neden olabilir. Depremin Türkiye’ye maliyeti hakkında ilk raporlardan biri, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’ndan (TÜRKONFED) geldi. TÜRKONFED, “2023 Kahramanmaraş Depremi Afet Durum Raporu” başlıklı raporunda, depremlerin Türkiye ekonomisi için 84.1 milyar dolar mali hasar yaratacağını öngördü. Raporda, bu mali hasarın 70.75 milyar dolarının konut zararı, 10.4 milyar dolarının milli gelir kaybı ve 2.91 milyar dolarının işgünü kaybı olacağı tahmin edildi.
Depremden etkilenen on il, Türkiye’nin toplam gayri safi yurt içi hasılasının (GSYH) yüzde 10,1’ini gerçekleştiriyor. GSYH’nın büyük bölümünü yaratan İstanbul ve Marmara bölgesi dışındaki iller baz alındığında bu yüksek bir orana denk geliyor. Türkiye ekonomisinde 2021 yılında yüzde 11,35 olan büyümenin 1,15 puanı bu on ilden kaynaklanmıştı. Tek başına GSYH’nin yüzde 35’ini yaratan İstanbul’un yıllık büyüme oranına katkısının 3,96 puan olduğu dikkate alındığında, on ilin katkısının boyutu anlaşılıyor. Özellikle yıllık GSYH büyümeye katkısı tek başına 0,25 puan olan Gaziantep, en fazla katkı yapan 8’inci il konumunda bulunuyor.
Gaziantep’ten, İSO ilk 500 büyük sanayi kuruluşu listesine girmeyi başaran 29 ve ikinci 500’de 38 olmak üzere toplam 71 firma, Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşu arasında yer alıyor. Kahramanmaraş’ta ilk 500’de 13, ikinci 500’de 11, Adana’da ilk 500’de 10, ikincide 14, Hatay’da ilk 500’de 9, ikincide 8, Mersin’de sırasıyla 6 ve 8, Osmaniye’de 2 ve 3, Malatya’da ise ikinci 500’de bir firma bulunuyor. Buna göre on ilde ilk 500’de 69, ikincide 82 olmak üzere toplam 151 firma Türkiye’nin en büyük ilk bin sanayi kuruluşu arasında yer alıyor.
Depremzede on il 2022 yılında Türkiye’nin toplam 254,2 milyar lira olan ihracatının yüzde 10,9 oranındaki 27,6 milyar dolarlık kısmını gerçekleştirdi. Bunun da 11,2 milyar dolarını tek başına Gaziantep yaptı. Mersin 6,2 milyar, Hatay 4,1 milyar, Adana 3,1 milyar dolarla en çok ihracat yapan iller arasında yer aldı. Depremzede on il 2022 yılında devletin 2 trilyon 353,3 milyar lira olan toplam vergi gelirlerinin 176,4 milyar lira ile yüzde 7,5’ini ödedi. Geçen yıl 2 trilyon 802,4 milyar lira olan merkezi yönetim toplam bütçe gelirlerinin de 567,7 milyar lira ile yüzde 6,9’u bu on ilden sağlandı. Depremin ciddi can ve mal kayıplarına yol açtığı on ilde üretimin, ticaretin, ekonomik faaliyetlerin duraksaması, vergilerin ödenememesi, kamu maliyesi açısından önemli bir kayıp anlamına geliyor.
Depremin vurduğu illerin can ve mal kayıpları ve ekonomik süreçlerinin kesintiye uğraması bankacılık sektörünün bilançosunu da olumsuz etkileyecek. Sektörde 2022 sonu itibariyle 8 trilyon 253,7 milyar lira olan mevduatın yüzde 6,9 oranındaki 567,7 milyar liralık bölümüne sahip olan bu on ile, aynı tarih itibariyle 7 trilyon 643,4 milyar lira olan toplam nakdi kredilerin ise yüzde 10,3 oranındaki 784,9 milyar liralık bölümünü kullanmış durumda.
Adıyaman OSB Başkanı Abdulkadir Çelenk durumun vehametini şu sözlerle özetliyor;10 civarında fabrikamız yıkıldı, uzun süre çalışabilecek durumda değiliz
Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Abdulkadir Çelenk il genelinde yıkılan konut sayısının çok yüksek olduğunu ve ölü sayısını tahmin etmekte zorlandıklarını belirterek, “İlimiz bayağı hasar gördü. Çok sayıda apartman yerle bir oldu. İnşallah bu da geçecek” diye konuştu
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yetim, deprem sebebiyle sanayide üretimin durduğu bilgisini de vererek, “Üretim yok, her şey durdu. Personel çalışmaya gelemiyor. Siparişler bekleyecek” dedi.
Adana Hacı Sabancı OSB Başkanı Bekir Sütçü: ise Yüzde 20-25 kapasitede çalıştıklarını belirtti.
Öte yandan İllerin milli gelire katkılarındaki azalmaya paralel olarak afete maruz kalan şehirlerin ihracatının, liman altyapısının bozulmasının da etkisiyle, 15 milyar dolar düzeyinin altına düşebileceği tahmin ediliyor.
Depremden en fazla etkilenen kent olan Hatay Antakya ve İskenderun ilçelerinde ekonomik kayıp çok yüksek düzeyde. Hatay’ın tarım alanları, toprak yapısı, iklimi ve diğer doğal koşulları ürün deseninde çeşitliliğe, hasatta erkenciliğe, ikinci ürün yetiştirilebilmesine imkân vermekteydi Türkiye’nin erkenci gıda üretiminde katkısı azımsanmayacak boyutta olduğu belirliyor. Hatay’da yılın dört mevsiminde üretim yapmak mümkün.. Özellikle meyve, sebze ve zeytinlik alanlar Türkiye ortalamasının çok üzerinde. İlin toplam 552.400 hektar arazi varlığının 275.578 hektarını (%50) tarım alanları oluşturuyor. Devlet yatırımları ile 57.196 hektar (%33) alan sulanmakta olup, tarım alanlarının %63’ünde sulu tarım yapılmaktadır.
TUİK verilerine göre; Hatay 4 tarımsal ürün üretimindeTürkiye’de 1. sırada, 2 tarımsal ürün üretiminde 2. sırada ve 5 tarımsal üründe 3.sırada yer alıyordu.
Hatay TUİK’in 2016 verilerine göre; ili maydanoz, pazı, mandalina ve dereotu üretiminde Türkiye birincisi, erik ve taze soğan üretiminde Türkiye ikincisi, havuç, pamuk, altıntop, yenidünya ve turunçgil üretiminde Türkiye üçüncüsü konumunda. Hatay ülkemiz yaş sebze meyve ihracatının %21,7’sinin gerçekleştiği bir kent.. Tarımsal ihracat değeri 689 milyon TL olup en fazla ihracat yapılan ülkeler arasında Suudi Arabistan, Suriye, Rusya ve Irak yer almaktadır. En fazla ihraç edilen ürünler ise Limon, Portakal ve Mandalinadır. Hatay’ın söz konusu sektördeki başarısında ilde meyve ve sebze paketleme sektörünün gelişmiş olmasının rolü büyüktür. Hatay’da 2002 yılında büyükbaş hayvan sayısı 76.949 iken bu sayı 2016 yılında 126.883’e çıkmış, küçükbaşta ise 339.059 adet olmuştur. Hatay ili; özellikle kanatlı havyan varlığı ve bunlara bağlı üretimde öne çıkmakta olup bölgedeki tavuk varlığının yüzde 58’i, beyaz et üretiminin tamamı ve yumurta üretiminin yüzde 47’si Hatay’da yer almaktadır. 2015 yılı TÜİK verilerine göre Hatay ili yaklaşık 3,5 milyar TL tarımsal üretim değerine sahiptir. Arıcılık faaliyetleri açısından da önemli bir il olan Hatay’da 2016 yılında 94.888 kovanda 1.176 ton bal üretilmiştir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Hatay İl Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre Hatay genelinde 2018 yılı itibariyle 2.102 adet Sanayi Sicil Belge’sine sahip firma bulunmaktadır. Hatay’da bulunan Sanayi Sicil Belgeli 2.102 adet işletmenin 351 tanesi yani %16,7’lik bölümü İskenderun’da faaliyet göstermektedir. Hatay’da demir çelik, filtre, gıda, tekstil, kimya gibi sektörlerde sanayi oldukça gelişmiştir
Adıyaman tarımsal ve turizm dışında önemli bir gelir kaynağınındı en büyük üreticisi konumunda. Ülkemiz genelinde çıkarılan ham petrolün % 60’ına yakın kısmı Adıyaman’daki kuyulardan elde edilmektedir. Ancak son yıllarda yeni petrol kuyularının açılması yavaşladığından üretimde de buna paralel bir düşme gözlenmiştir.
Petrol üretimi sadece TPAO tarafından değil, bölgede faaliyette bulunan özel sektöre ait işletmeler tarafından da yürütülmektedir. Aşağıda tabloda yer alan petrol verilen üretim değerleri sadece TPAO’nun üretimlerini içermektedir. Özel sektör üretim miktarı yaklaşık 1.000.000 varil/ yıldır
Kaynakça:
DOĞAKA (DoğuAkdeniz Kalkınma Ajansı), Dünya gazetesi, TUİK, Ekonomi Ajansı, Sosyal Medya (Google)
Depremin Türkiye’ye Maliyeti Çok Ağır – Haber Hürriyeti (haberhurriyeti.com)