Dış TicaretMuhasebeYazılarımİhracat Genelgesindeki Peşin Döviz İşlemleri ve Muhasebe Kayıtları

İhracat Genelgesi‘nde yapılan son değişikliklere dair bilgilendirmeye başlamadan önce, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 3.8.2023 tarihli 2358545 sayılı yazı ve 14.8.2023 tarihli 2377906 sayılı yazı ile ilgili önemli güncellemeleri paylaşmak istiyorum.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 3.8.2023 tarih ve 2358545 sayılı yazısı ile “Peşin Döviz” başlıklı 6. maddeye ve 14.8.2023 tarih ve 2377906 sayılı yazısı ile “İndirim ve Mahsup İşlemleri” başlıklı 21. maddeye bazı değişiklikler getirilmiştir.

Öncelikle, “Peşin Döviz” maddesinde yapılan değişiklik hakkında açıklamalara geçmeden önce bu maddeyi özetleyelim:

Peşin Döviz Maddesindeki Değişiklik

Bilindiği üzere, peşin bedel karşılığı ihracatın 24 ay içerisinde yapılması gerekmektedir. Ancak mücbir sebep ve haklı durum halleri nedeniyle bankalar, ihracatçılara en fazla 1 yıl ek süre verebilmektedir. Peşin döviz karşılığında 24 ay içinde veya ek süre sonunda ihracat yapılmaması veya bu süre içinde peşin döviz tutarının tamamının tek seferde iade edilmemesi durumunda, bu tutar kambiyo mevzuatı açısından prefinansman kredisi hükümlerine tabi tutulmaktadır. Ancak, tamamı tek seferde iade edilmeyen veya süresi içinde ihracat gerçekleştirilmeyen peşin döviz tutarının 30.000 ABD doları veya karşılığı döviz ya da Türk Lirasını geçmeyen kısmı prefinansman hükümlerine tabi olmamaktaydı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 3.8.2023 tarih ve 2358545 sayılı yazısı ile yukarıda bahsedilen 30.000 ABD doları sınırı 50.000 ABD dolarına yükseltilmiştir. Yani, peşin döviz tutarının 50.000 ABD dolarını aşması durumunda kambiyo mevzuatı prefinansman kredisi hükümlerine tabi tutulacaktır. Bu değişiklik, ihracat yapan şirketlerin muhasebe birimlerinde farklı yorumlara neden olmuştur.

Bu değişikliğin özellikle ihracatçıların yurda getirilmeme tutarını artırdığı şeklinde anlaşıldığına dair gelen soruları ele alalım. Ancak önemli bir nokta şudur ki, “serbest kullanımına bırakılan dövizlerle” ilgili ihracat genelgesinin 22. maddesinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

**MADDE 22 – Hizmet İhracatı, Transit Ticaret, Türkiye’de İkamet Et… (Bu kısım metinde bulunamamıştır, devam ediyoruz.)

İhraç bedellerinin yurda getirilmesi veya serbestçe kullanımı hakkında farklı yorumlanan bir diğer madde, genelgenin “Terkin” başlıklı 28. Maddesidir:

**MADDE 28 – Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla terkin;

15.000 ABD doları veya eşitine kadar noksanlığı olan ihracat hesapları doğrudan bankalarca ödeme şekline ve toplam beyanname tutarına olan oranına bakılmaksızın,

15.000 ABD doları veya eşitinden yüksek olmakla birlikte 100.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar noksanlığı olan (sigorta bedellerinden kaynaklanan noksanlıklar dahil) ihracat hesapları doğrudan bankalarca veya 90 günlük ihtarname süresi içinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlıkları/Müdürlüklerince ödeme şekline bakılmaksızın,
200.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 9 uncu maddesinde belirtilen mücbir sebep ve haklı durum halleri göz önünde bulundurulmak suretiyle beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar açık hesaplar ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, terkin edilmek suretiyle kapatılır.

Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla, 200.000 ABD doları veya eşitini aşan noksanlığı olan açık hesaplara ilişkin terkin talepleri 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 9 uncu maddesinde belirtilen mücbir sebepler ile haklı durumlar göz önünde bulundurulmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.

Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla, terkin hesaplamasında kullanmak üzere birinci fıkrada belirtilen yetkilerden ihracatçı lehine olan yalnızca bir tanesi uygulanabilir. Aynı anda, iki farklı bentte yer alan terkin limitlerinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Terkin limitlerinin belirlenmesinde GB’nin 46’ncı hanesindeki değer esas alınır. Terkin yapılabilecek tutar ile kabulü yapılan tutar arasındaki farkın yurda getirildiğinin tespiti ile ilgili olarak ihracatçının yazılı beyanı doğrultusunda gerekli kontroller yapılarak hesap kapatılır. Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde bankalar tarafından terkin edilmek suretiyle kapatılacağı belirtilen ihracat hesapları ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirilmeksizin doğrudan bankalarca terkin edilir.

İhracat Tutarlarının Muhasebe İşlemleri

Her bir ihracat tutarının ayrı ayrı takip edilebilmesi için ihracat bedelleri, 120. Alıcılar Hesabı altında “Yurt Dışı Alacaklar” hesabı olarak “Döviz Tutarında” belirtilecek şekilde takip edilmelidir. İhracatçı firmalar bu hesabı, kıta, bölge, ülke, alıcı, döviz cinsi bazında alt hesaplarda kırılımlarını yaparak detaylandırmaktadırlar. İhraç gelirleri ise 601….. İhracat Gelirleri hesabında TL olarak takip edilmelidir. Ayrıca, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin I/1 sayılı fıkrasına göre, ihracat faaliyetlerinden elde edilen döviz hâsılatının belirli bir oranı gider olarak kabul edilebilir.

Unutulmaması gereken önemli bir konu ise, ihracat tutarı ne olursa olsun, ihracatçının serbest kullanımına bırakılan dövizlerle ilgili veya “Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla; terkin edilebilecek tutar veya” İhracat Genelgesi’nin Ek:2 “İHRACAT BEDELİNİN YURDA GETİRİLMESİNDE İSTİSNA TANINAN ÜLKELER” ile Ek:3’te yer alan “İHRACAT BEDELİNİN YURDA GETİRİLMESİNDE GÜMRÜK BEYANNAMESİNDE YER ALAN TUTARIN YÜZDE ELLİSİNİN TASARRUFUNUN SERBEST BIRAKILDIĞI ÜLKELER”e yapılan ihracat tutarlarının muhasebe kayıtlarında, ihracat bedelleri tam tahsil edilinceye kadar veya tahsilatından vazgeçildiğine dair yasal işlemler tamamlanana kadar gerekli takip işlemlerinin yapılması gerekmektedir. Bu süreçte, kapatılmayan hesaplara (lehte/aleyhte) kur farklarının hesaplanması gerekmektedir.

Kısacası, kurumsal şirketlerin finans bölümlerinin takipten vazgeçtiği ihracat bedellerini muhasebe birimleri, hesaplar kapatılana kadar takip etmek zorunludur. Bu güncellemeler, ihracatçıların muhasebe ve finans süreçlerinde dikkate alması gereken önemli değişiklikleri içermektedir.

Yazar Ayhan YILMAZ, SMMM/CPA

1986 doğumlu Ayhan YILMAZ, Türkiye’nin ilk İngilizce ağırlıklı proje meslek lisesi, Manisa Anadolu Ticaret Meslek Lisesi, Dış Ticaret bölümünü, devamında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Dış Ticaret bölümü, Muğla Sıtkı Koçman Yabancı Diller Yüksekokulu, İngilizce Eğitmenlik ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi, İktisat Fakültesi‘nden lisans düzeyinde mezun olup, 2020 yılında S.M.Mali Müşavir unvanını almıştır. 2024 yılında Dünya’nın en iyi Devlet Üniversiteleri listesinde 260. sırada yer alan Lisbon Üniversitesi‘nde MBA (Uluslararası Yönetim Yüksek Lisansı)‘na başlamıştır. İleri derecede İngilizce ve temel seviyede İspanyolca ve Bulgarca bilmektedir. Hayat boyu öğrenme felsefesini merkezde tutarak çalışmalarına devam eden Ayhan YILMAZ hakkında detaylı bilgi için kendisiyle irtibata geçebilirsiniz.

https://www.ayhanyilmaz.net/wp-content/uploads/2022/07/logo_white_small_03.png

AyhanYilmaz.Net web sitesine yayımlanan yazı ve fotoğraflarla ilgili saklı olan telif haklarınızla ilgili ayhan@ayhanyilmaz.net ile irtibata geçebilirsiniz.

Tüm Hakları Saklıdır © 2022