Selanik, Yunanistan’ın Atina’dan sonra ikinci büyük kenti ve Yunanistan Makedonya’sının yönetim merkezi. Havalimanına indiğinizde, etrafınızdaki Yunanca tabelaları saymazsanız, kendinizi fazlasıyla İzmir’deymiş gibi hissedebilirsiniz.
Küçük, şirin bir şehir gibi görünebilir ancak inanılmaz bir trafiği var. Trafiğin benim görebildiğim kadarıyla tek sebebi her 50 mt’de bir konulan trafik ışıkları. Kırmızı ışıkta geçen süreleri eklerseniz bir noktadan bir noktaya gitmek bazen Beylikdüzü’nden Beşiktaş’a gitmek kadar zor.
Balkan Savaşları’ndan önce Selanik nüfusunun sadece %15’i Yunan, %50si Yahudi, %25i Türk ve kalanları da diğer milletlerdendi.
Mustafa Kemal ATATÜRK ve Nazım Hikmet RAN’ın doğum yeri Selanik’tir. Aslında 2006 yılında Selanik’te bulunmuştum ancak pek gezme fırsatım olmadı. Gördüğüm kadarıyla Selanik, 2006 yılından bu zamana hiç değişmemiş.
İnsanlarda aynı bizim gibiler. Uzonun tadını o zaman gittiğimde denememiştim, ancak bu sefer gittiğimde deneme fırsatı buldum. Rakı’yı sevenler için Uzo biraz hafif kalabilir ama çakır keyif olmak için bire bir. Sarhoş etmediğini gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. 2 küçük devirdikten sonra çakır keyif yapabiliyor.
Selanik’te gezip görülecek en önemli yerler, Ayasofya, Beyaz Kule, Atatürk Evi, Aristoteles Meydanı, Rotonda, Büyük İskender Heykeli, Galerius Kemeri. 1 gün gibi çok kısıtlı bir süremiz olmasına rağmen hemen hemen çoğu yerini ziyaret ettik.
Dikkatimi çeken en önemli konu, okul gezileri oldu. Tarihi yerlerin tamamında gençler –ki ilkokul çocukları da liseliler de vardı, tarihlerini öğrenmek için hocalarını dinliyorlardı. Yunan ve Ege mutfağı zaten aynı. Her yemeklerinde zeytinyağı vardı. Ziyaret ettiğim, sizin de ziyaret etmenizi önerdiğim yerler ise şu şekilde.
- Atatürk’ün Evi
Selanik deyince akla ilk gelen isim kesinlikle Mustafa Kemal Atatürk. İlkokul yıllarından beri kitaplarda gördüğümüz mütevazı, cumbalı ev, aynı zamanda Selanik’in en ünlü yapısı. Atatürk’ün 1881’de doğduğu ve Selanik’in Osmanlı’nın elinden çıktığı 1912’ye kadar dönem dönem kaldığı bu ev, 1953’te müzeye çevrildi. Aya Dimitriya Mahallesi, Apostolu Pavlu Caddesi üzerinde 75 numarada yer alan evin bitişiğinde ise Türk Konsolosluğu yer alıyor. Bodrumu ile birlikte üç katlı ve bir avlu içerisinde yer alan evdeki eşyalar, İstanbul Dolmabahçe ve Topkapı saraylarından seçildi. Selanik’e gelen her Türk turistin ilk uğradığı bu müze evi, üzeri tuğla çatılı, çıkartmalı, eski Türk evleri tipinde, zemin kat üzerindeki birinci ve ikinci katlar dikdörtgen şeklinde kafesli pencerelerden ışık alacak şekilde yapılmış. Türkiye’nin Selanik Başkonsolosluğu’nun bahçesinde yer alan Atatürk Evi, pazartesi hariç haftanın 6 günü 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Atatürk Evi’ne giriş ücretsiz.
- Beyaz Kule
Selanik’in simgesi olan Beyaz Kule, Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılan ve günümüzde tarihi bir kule ve müze olarak, şehrin deniz kıyısında yer alan şahane bir yapı. Osmanlılar tarafından garnizon ve hapishane olarak kullanılan kule, 1912’de Balkan Savaşlarının sonucunda Selanik’in Yunanlıların eline geçmesiyle vaftiz edilerek beyaza boyanmış. O günden sonra Beyaz Kule olarak anılmaya başlansa da zamanla eski rengine dönen kule için Evliya Çelebi, deniz kenarındaki Kale-i Esed veya Kalamarya Kulesi’nin, içinde 40 ev, 3 sarnıç, buğday ambarları bulunduğunu bildirip toplarının ancak Çanakkale’de ve Rodos’ta olanlarla mukayese edilebileceğini yazar. Kule, haftanın 7 günü 08.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
- Aristoteles Meydanı
Kentin kalbinin attığı, ana meydan olan Aristoteles Meydanı (Aristo Meydanı), deniz kenarında yer alıyor. Aynı zamanda tüm Yunanistan’ın en ünlü yerlerinden biri olan Aristoteles Meydanı, son derece hareketli politik yaşamı olan ülkede yapılan eylemlerin birçoğunun çıkış noktası. Bir anlamda Yunanistan’ın Taksim’i olan Aristoteles, yıl boyunca festivallere ve Noel kutlamaları gibi birçok kültürel etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Selanik için önemli bir turistik alan ve çevresindeki çok sayıda kafe ve barlar ile de oldukça popüler. Hemen yakınındaki Modiano Pazarı şehirde görmeniz gereken an renkli ve canlı yerlerden biri.
- Rotonda
Selanik’in en eski ve gösterişli yapılarından biri olan Rotonda, ismini dairesel şeklinden alan bir yapı. Yuvarlak bir yapı olan Rotonda’nın iç çapı 24.5 metre, boyu ise 29.8 metre. MS 300’lerde yapılan Rotonda’nın inşa nedeni olarak iki yaygın fikir bulunuyor. Birinci fikre göre, Roma’nın ünlü yöneticisi Galerious’un mezarı olması için yapılmış fakat Selanik’ten uzakta ölmüş ve toprağa verilmiş. Daha yaygın olan ikinci fikre göre ise, bina dini inanca hizmet etmesi için yapılmış ve Zeus’a adanmış. Theodosios döneminde kiliseye dönüştürülen Rotonda parlak sanat eserleri ve yüksek kalitede mozaiklerle süslü. Bu mozaikler aynı zamanda doğunun en eski duvar mozaikleri ve Selanik’in en önemli sanat eserlerini oluşturuyor.
- Büyük İskender Heykeli
Şekil itibariyle bir bumerangı andıran Selanik Sahili’nin en önemli simgelerinden biri olan Büyük İskender Anıtı; 1973 yılında halkın topladığı bağışlarla inşa edilen bir yapıdır. Evangelos Moustakas tarafından yapılan Büyük İskender Heykeli yaklaşık 6,15 metre yüksekliğe sahiptir. Bu veriyle Yunanistan’ın en yüksek heykeli unvanını kazanan bu yapı, Thermaikos Körfezi’nin muhteşem manzarasını sunan yürüyüş yeri ile ziyaretçilerini büyülemektedir.
- Galerius Kemeri
Yunanistan’da bulunan Selanik şehrinin en önemli sembollerinden biri olan Galerius Kemeri, ünlü imparator Galerius’un sarayına giden bir yol olarak kentte varlığını sürdürmektedir. Hem yerel halkın hem de kenti ziyaret eden turistlerin ilgisini çeken kemer, bünyesinde birçok tarihi sembolizmi barındırmaktadır. Kemer, şehrin kültürel yapısı ve mimarisi hakkında ziyaretçilerine birçok bilgi sunmaktadır.
- Aya Sofya
Ayasofya veya Kutsal Bilgelik Kilisesi (Yunanca: Ἁγία Σοφία), Selânik’te bulunan dinî yapılardan biridir. Kilise olarak kurulup sonradan camiye dönüştürülen bu yapı, şehrin en eski yapılarından biridir ve UNESCO listesindedir. Üçüncü asırdan beri bu yerde bir kilise bulunmaktadır fakat şimdiki yapı 7. asırda inşa edilmiştir. İstanbul’daki Ayasofya örnek alınmıştır. Kilisenin içine ikonlar çizilmiştir. Binanın planı Yunan haçı şeklindedir ve orta Bizans devri mimarisinin en iyi örneklerinden biridir. Selanik şehrini Sultan II. Murat 1430 senesinde Osmanlı Devleti topraklarına katınca kilise camiye çevrilmiştir ve bir minare eklenmiştir. Şehir 1912’de Yunanların eline geçince o dönemki adıyla Ayasofya Camii (veya Büyük Ayasofya Camii) tekrar, kiliseye çevrilmiştir. Minaresi yıkılmıştır. 1988 yılında Selanik’in on beş anıtı UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak listelenmiştir.
Selanik, zengin tarihi sayesinde kültür turunu ve muazzam coğrafyasıyla da deniz-kum-güneş tatilini birleştirebileceğiniz nefis bir hedef. Yunan mutfağının en güzel örneklerini Selanik’te tadabilir, tavernalarda şahane yemeklerin tadına bakıp, Yunan müziği eşliğinde sirtaki yapanlara katılabilirsiniz.