7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu’nun 7. maddesinin birinci fıkrasında, İstanbul Finans Merkezi’nde katılımcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelerin yabancı para birimiyle tutulabilmesi ve düzenlenebilmesine ilişkin olarak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine bağlı kalmaksızın düzenleme yapma yetkisi bakanlığı verilmiştir. Bu yetkiye dayanarak yayımlanan 569 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile:
- Bölgede faaliyette bulunan katılımcılardan, defter ve kayıtlarını yabancı para birimiyle tutabilecekler belirlenmiştir.
- Kapsam dahilinde, defter ve kayıtların yabancı para birimiyle tutulmasına yönelik uygulama usul ve esasları açıklanmıştır.
7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu, Türkiye’nin uluslararası finans merkezi olma yolundaki stratejik adımlarının bir parçası olarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) faaliyet gösteren katılımcılara defter ve belgelerini yabancı para birimiyle tutma imkânı sağlayarak, finansal süreçlerin uluslararası standartlara uyumunu kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Bu yazıda, 26 Eylül 2024 tarihinde yayımlanan 569 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde yer alan düzenlemeleri ve bu düzenlemelerin katılımcılara sunduğu fırsatları ele alacağız.
7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu’nun 7. maddesi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na İFM’de faaliyet gösteren katılımcıların defter ve belgelerini yabancı para birimiyle tutabilmesine olanak tanıyan düzenlemeler yapma yetkisi vermektedir. Bu yetkiye dayanarak yayımlanan genel tebliğ, katılımcıların defter kayıtlarını Türk lirası dışında bir yabancı para biriminde tutmalarına yönelik usul ve esasları belirlemektedir. Amaç, İstanbul Finans Merkezi’nin küresel finans merkezleri ile uyumlu bir yapıya kavuşmasını ve finansal işlemlerin kolaylaşmasını sağlamaktır.
Genel tebliğde, İstanbul Finans Merkezi’nde faaliyet gösteren katılımcıların kimler olduğu ve hangi şartlarda defter ve belgelerini yabancı para birimi ile tutabilecekleri açıkça belirtilmiştir. Buna göre, İFM’de yer alan katılımcı belgesi almış tüzel kişiler, şubeler, temsilcilikler ve ulusal varlık fonları, faaliyetlerine ilişkin defter ve belgelerini yabancı para biriminde tutabileceklerdir. Özellikle, faaliyetleri münhasıran vergi indirim ve istisnalarına tabi olan katılımcılar, 2025 hesap döneminden itibaren TCMB’nin günlük kuru belirlediği yabancı para birimlerinden birini seçerek defterlerini bu para birimi üzerinden tutabileceklerdir. İlk kez katılımcı olacak işletmeler de benzer koşullara uygunluk gösterdiği takdirde bu imkândan faydalanabilirler.
Tebliğ, defter kayıtlarını yabancı para birimiyle tutmak isteyen işletmeler için belirli şartlar öngörmektedir. Örneğin, bir işletmenin sermayesinin en az %30’u, Türkiye dışında ikamet eden kişilere ait olmalıdır. Ayrıca, işletmenin gelirlerinin %30’u yabancı para cinsinden elde edilen faaliyetlerden oluşmalıdır. Başvuruların, defterlerin kullanılacağı hesap döneminin en geç iki ay öncesinden yapılması gerekmektedir. Ayrıca, katılımcıların defterlerini bilanço esasına göre tutmaları şart koşulmuştur. Defterler yabancı para birimi ile tutulduğunda, işlemler TCMB tarafından ilan edilen döviz kurları kullanılarak kaydedilecektir.
Örneğin, bir şirketin Avro cinsinden bir fatura düzenlemesi durumunda, TCMB’nin o gün için ilan ettiği Avro/Dolar çapraz kuru kullanılarak fatura tutarı ABD doları cinsine çevrilerek deftere kaydedilecektir. Benzer şekilde, başka yabancı para birimleriyle yapılan işlemler de çapraz kurlar üzerinden değerlendirilecektir.
Defterlerini yabancı para birimiyle tutan katılımcılar, beyannamelerini ve bilanço gelir tablolarını Türk lirasına çevrilmiş şekilde sunmak zorundadırlar. Bu işlem, beyannamenin verileceği ayın ilk gününde TCMB tarafından ilan edilen döviz kuru dikkate alınarak yapılacaktır. Aynı şekilde, vergi ödemeleri de Türk lirası üzerinden gerçekleştirilecektir.
569 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, İstanbul Finans Merkezi’nde faaliyet gösteren katılımcılara önemli esneklikler sunmakta ve Türkiye’nin finans merkezi olma yolundaki adımlarını güçlendirmektedir. Katılımcılar, bu düzenleme ile uluslararası finans dünyasında daha rekabetçi hale gelme fırsatı yakalayacaklar. Yabancı para birimiyle defter tutma imkânı, özellikle yabancı yatırımcıları çekme açısından büyük bir avantaj sağlamaktadır.