2025 yılına doğru hızla ilerlerken, mesleğimizde köklü bir değişim dalgası hissediliyor. Türkiye’deki muhasebe ve vergi uygulamalarında beklenen elektronik dönüşüm, hepimiz için yepyeni bir dönemin kapılarını aralayacak. Bu sürecin, mali müşavirler olarak bizlere getireceği fırsatların yanı sıra ciddi sorumlulukları da beraberinde getireceğini düşünüyorum.
Bir mali müşavir olarak, e-defter ve e-fatura gibi uygulamaların hayatımıza ilk girdiği dönemden bu yana yaşadığımız değişimlere yakından şahit oldum. 2025 itibarıyla bilanço esasına göre defter tutan tüm mükelleflerin elektronik defter tutma zorunluluğunun başlayacak olması ve 3 bin lira üzeri satışlar için e-arşiv fatura düzenleme mecburiyetinin getirilmesi, bu değişimin en somut adımları olacak. 2026’da ise tüm faturaların elektronik ortamda düzenlenmesiyle bu süreç tamamlanacak gibi görünüyor.
Artan İş Yükü ve Zaman Yönetimi
Evet, elektronik dönüşüm işleri daha şeffaf ve düzenli hale getirebilir; ancak bu süreç bizim için kolay olmayacak. Örneğin, daha önce dönem sonunda bilanço hazırlama zorunluluğu varken, artık her ay bu kayıtlara dikkat etmek zorundayız. Bu durum, özellikle küçük işletmeler için bile olsa, biz mali müşavirlerin iş yükünü önemli ölçüde artırıyor. Her bir mükellefin kayıtlarını detaylıca kontrol etmek, hatasız bir şekilde elektronik ortamda düzenlemek ve saklamak, ciddi bir zaman ve emek istiyora.
Dahası, işimizin doğası artık sadece bilgiye dayalı bir hizmet sunmaktan çıkıyor. Teknolojik altyapımızı geliştirmek, yeni yazılımlar ve araçlar satın almak, bunlara hâkim olabilecek nitelikli personel istihdam etmek gibi yeni sorumluluklarla da karşı karşıyayız.
Ücretlendirme Sistemi Artık Yetersiz
Bu noktada, mesleğimizin sürdürülebilirliği için artık açıkça konuşmamız gerektiğine inanıyorum. Yıllardır yüksek enflasyona rağmen mali müşavirlik ücretlerimizde yeterli artış yapılamadı. Ancak elektronik dönüşümle birlikte artan iş yükü ve maliyetler, mevcut ücretlendirme sisteminin bizi daha fazla taşıyamayacağını gösteriyor. Zaman esaslı bir ücret tarifesinin uygulanması kaçınılmaz bir ihtiyaç haline geldi.
Mükelleflerin de Yükü Artıyor
Bu sürecin sadece biz mali müşavirler için değil, mükellefler açısından da yeni maliyetler doğuracağı ortada. Mali mühür ve e-imza temini, elektronik defter beratlarının saklanması gibi işlemler, işletme bütçelerinde yeni gider kalemleri oluşturacak. Ancak, bu maliyetlerin uzun vadede şeffaflık, kolaylık ve zaman tasarrufu sağlayarak hem işletmelere hem de ülke ekonomisine katkı sunacağını düşünüyorum.
Birlikte Uyumu Sağlamak
Bu değişim dönemi, hepimizden ciddi bir çaba bekliyor. Ancak bu süreçte yalnız olmadığımızı bilmek önemli. Mali müşavirler olarak, mükelleflerimizle iş birliği içerisinde çalışarak bu yeniliklere uyum sağlamayı başarabiliriz. Bu sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda mesleğimizi geleceğe taşımak için bir fırsat. Elektronik dönüşümün, daha modern ve etkin bir muhasebe sistemine ulaşmamız için bir basamak olduğuna inanıyorum.
Sonuç olarak, bu dönüşüm süreci, biz mali müşavirler için bir sınav niteliği taşıyor. İş yükümüz artsa da bu dönemin bizleri mesleki olarak daha güçlü ve donanımlı hale getireceğine inanıyorum. Geleceğin mali müşavirleri olarak bu süreci bir fırsata çevirebiliriz. Elektronik dönüşüm sadece bugünün değil, yarının ekonomisine yapılan bir yatırım. Bu yatırımı doğru yönlendirebilmek hepimizin sorumluluğu.
